Hukuk mesleğinde devrim niteliğinde bir teknoloji olan Generatif Yapay Zeka (AI), talep üzerine içerik oluşturan ve avukatların, yargıçların ve barristerların geleneksel uygulamalarını şekillendiren bir teknolojidir. Bu dönüştürücü teknoloji, yalnızca hukuk profesyonellerinin çalışma şeklini değiştirmekle kalmayıp aynı zamanda icra etmeleri beklenen iş türlerini de etkilemektedir. Sonuç olarak, hukuk eğitim sistemi, bu değişen taleplere uyum sağlamak üzere adapte olmalıdır.
Eğitim alanında generatif AI, sıklıkla öğrenciler arasında hile yapmayı kolaylaştırma potansiyeli konusunda bir tehdit olarak algılanmaktadır. Ancak eğer avukatlar mesleki çabalarında bu tür teknolojileri kullanıyorlarsa, geleceğin hukuk mezunlarının eğitiminin, evrilen hukuki manzaraya göre şekillenmesi zorunludur.
İngiltere ve Galler İstinaf Mahkemesi yargıçlarından ve tanınmış fikri mülkiyet hukuku uzmanı Lord Justice Birss, generatif AI’nın değerini tanıyarak ChatGPT’yi kararlar tasarlamak ve belirli hukuki alanların özetlerini oluşturmak için kullanmıştır. Lord Justice Birss, ChatGPT’yi “çok yararlı” olarak nitelendirerek, desteği bu teknolojilerin hukuk mesleğindeki önemini ve anlamını vurgulamaktadır.
Avukatların ihtiyaçlarına özgü olarak, hukuk alanı için geliştirilmiş generatif AI teknolojileri bulunmaktadır. Örneğin, Lexis+ AI, hukuk profesyonellerine hukuki görüş ve iletişimler hazırlama imkanı sunarken uygun hukuki otoritelere bağlantılı alıntılar da sağlamaktadır.
AI kullanımı arttıkça, müşteriler AI ile ilgili konularda hukuki danışmanlık arayışına gireceklerdir. AI teknolojileri, sorumluluk veya sözleşme hukuku gibi iyi oturtulmuş alanları karmaşık hale getirebilir. Avukatlar, AI’nın işleyişini tanıyarak, AI tarafından üretilen sözleşmelerde ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklar veya hataları ele almaları için kendilerini donatmalıdırlar.
Bir hukuk profesyonelinin generatif AI’nın doğruluğuna fazlaca güvenmesi ve böyle bir teknolojiyi kullanarak hazırlanan bir sözleşmeyi yeterince doğrulamaması durumu önemli bir endişe kaynağı olabilir. Bu nedenle, hukuk eğitimi, gelecekteki avukatları, generatif AI’ı uygulamada ve anlama becerileri ile donatmak için öğretim metodolojilerini içermelidir.
Hukuk hocaları, hukuk öğrencilerini, mesleki yaşamlarında karşılaşacakları durumlara ve güvenebilecekleri araçlara maruz bırakmak için generatif AI’ı öğretimlerine dahil etmelidir. Generatif AI’nın moot duruşmaları ve tartışmalar gibi etkinliklere dahil edilmesi, öğrencilerin hukuki bilgisini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda onlara hukuki kavramların AI destekli bir ortamda nasıl uygulanacağına dair pratik bir bakış açısı kazandıracaktır.
Hukuk pratiklerinin gerçekliklerini daha da simüle etmek için kendi hukuk öğrencilerime, makale sorularını cevaplarken generatif AI kullanma seçeneği sunuyorum. Bu egzersiz, öğrencilerin akademik titizlik, dijital beceriler ve generatif AI tarafından sunulan risk ve fırsatları tam anlamıyla anlamalarını teşvik etmektedir.
Generatif AI’nın etik ve sorumlu kullanımıyla ilgili tartışmaların teşviki, olası riskleri en aza indirmek için oldukça önemlidir. İngiltere’deki yargıçlar için yayınlanan rehber, generatif AI’nın genellikle gizlilik eksikliğine sahip olduğunu hatırlatır, çünkü bu sistemlere girilen bilgiler genellikle kamuya açıktır. Bar Konseyi, barristerlara ChatGPT ve benzeri araçları etkili bir şekilde kullanma rehberleri sağlamış ve bu teknolojilerin kapsamlı anlayış ve sorumlu kullanımının önemini vurgulamıştır.
Hukuk mesleği, generatif AI’nın yaygın kullanımıyla ilişkilendirilen faydaları belirleme ve riskleri en aza indirme arasında bir denge kurmalıdır. Bu nedenle, hukuk mezunları ve gelecekteki hukuki profesyoneller, sadece hukuki yeterliliklerine değil, aynı zamanda AI ile ilgili dijital becerilerin geliştirilmesine odaklanmalıdır. AI kullanımının etik sonuçlarını anlamak, toplumda AI teknolojisinin zaten yaygın olduğu bir ortamda hukuki karmaşıklıkları yönlendirmek için hayati öneme sahiptir.
