Meta, Son Yapay Zeka İlerlemelerini Tanıtıyor ve Yeni LLaMA Dil Modellerini Halka Açıklıyor

Meta, Facebook ve Instagram’ın ana şirketi, ChatGPT’ye benzeyen yeni bir sohbet hizmeti tanıtarak, konuşma tabanlı yapay zekâ alanına giriş yapmıştır. Mark Zuckerberg’in vizyonu doğrultusunda yapay zekânın yakın zamanda Meta hizmetlerinin tümünde temel bir özellik haline gelmesi öngörülmektedir. Bu teknolojik ilerleme, Meta’yı OpenAI ve Google gibi önemli isimlerle yapay zekâyı tartışırken aynı ölçüde yerleştiriyor.

Rakiplerinin aksine, Meta, önceki yıldan beri son LLaMA dil modeli serisinin en son sürümünü ücretsiz erişilebilir yazılım olarak sunarak benzersiz bir yaklaşım benimsemiştir, geniş değişiklikler ve özelleştirmeler sağlayarak. Bu esneklik, Alpaca, LeoLM, Hermes ve Vicuna gibi özel ve özelleştirilmiş modellerin de içinde bulunduğu çeşitli açık kaynak girişimlerini ateşlemiştir.

LLaMA’nın üçüncü sürümünün piyasaya sürülmesi, ChatGPT’ye rakip bir ürünün lansmanıyla aynı anda gerçekleşmiştir. Şirket daha önceden sözde Meta AI Asistanı’nı tanıtmıştı, bu konuşma botunun Meta’nın ana ürünlerinin tamamında entegre edilmesi planlanmıştır. Kullanıcılar, asistana Instagram, Facebook, WhatsApp ve Facebook Messenger gibi popüler uygulamalar aracılığıyla erişebilecektir. Bot zaten Facebook akışları hakkında yorum yaparken, bazen verilen yanıtlar beklenmedik bir şekilde tuhaf olabilmektedir.

Ayrıca, Meta, ChatGPT ve Perplexity arama motorundan ilham alınarak Meta.ai adresinde erişilebilir bir sohbetbotu için özel bir web sitesi başlatmıştır. Bu hizmet, Google ve Bing arama sonuçlarından faydalanmakta ve özel bir görüntü üreteciyle bağlantılıdır. Meta hesabı olmadan da kullanılabilmektedir, ancak henüz AB kullanıcılarına ulaşmamıştır. Bununla birlikte, yıl boyunca çeşitli ülkelere kademeli bir şekilde sunulması beklenmektedir.

The Verge’e açıklamalarda bulunan Zuckerberg, Meta AI’ın pazardaki belirleyici konumunu vurgulayarak iyimserliğini dile getirmiştir. Servisin arkasında sağlam bir LLaMA 3 modeli bulunmakta olup, matematik ve kod oluşturma gibi alanlarda rakiplerinden ayrılmaktadır. Amaç, abonelik tabanlı alternatiflerin aksine, “en akıllı AI asistanını” dünya genelinde ücretsiz olarak sunmaktır. Zuckerberg, LLaMA 3’le bu hedefe zaten ulaşıldığını kendinden emin bir şekilde belirtmiştir.

8 milyar ve 70 milyar parametre içeren iki daha küçük LLaMA modeli, önceki modellere kıyasla veri miktarında önemli bir artışı temsil etmekte ve halüsinasyon yanıtlarının azaltıldığını göstermektedir.

Ollama ve LMStudio gibi platformlar aracılığıyla kullanılabilen LLaMA 3, ayrıca bir bulut hizmeti olarak da erişilebilir hale getirilecektir. 400 milyar parametre sunan en geniş LLaMA 3 versiyonunun çıkış tarihi henüz belirlenmemiş olmasına rağmen, Zuckerberg potansiyel açık kaynak erişimine işaret etmiştir.

Meta’nın AI bölümü, LLaMA 3 için yeterli veriyi sağlama zorluğuyla karşı karşıya kalmış, eğitim veri setlerinin LLaMA 2’den yedi kat daha büyük olduğunu ve küçük bir miktarın İngilizce olmayan verileri içerdiğini belirtmiştir. Eğitim verilerini toplama süreci, OpenAI’nın model geliştirme sürecinde YouTube videolarından transkriptlerin kullanılmasına dair raporlar gibi tartışmalara neden olmamış değildir.

Meta, eğitim verileriyle ilgili genel bir açıklama yaparak, public internet kaynakları ve sentetik verilerin kullanıldığını doğrulamıştır. Veri setlerinin doğasını belirtmemekle birlikte, Meta’nın en son AI tekliflerinin yapay zekâ alanında yeni bir örnek oluşturduğu açıktır.

Meta’nın Konuşma Tabanlı AI’ya Atılımı

Meta’nın konuşma tabanlı yapay zekâ alanına girmesi, giderek daha rekabetçi hale gelen bir endüstride yenilik yapmaya olan bağlılığını göstermektedir. LLaMA dil modellerine açık kaynak erişim sunarak, Meta, AI geliştirme konusunda topluluk temelli bir yaklaşımı teşvik etmektedir. Meta’nın hamlesi, AI ilerlemesini demokratikleştirme çabası ve işbirliği yoluyla daha büyük inovasyonun önünü açma olarak görülebilir.

Zorluklar ve Tartışmalar

LLaMA gibi AI dil modelleriyle ilişkilendirilen temel zorluklardan biri, onları eğitmek için büyük ve çeşitli veri setlerine ihtiyaç duyulmasıdır. Bu tür eğitim genellikle, kişisel bilgiler içeren veri kaynaklarının bireylerin onayı olmadan kullanılması gibi gizlilik ve etik kaygılarına neden olmaktadır. Başka bir sorun, AI sistemlerinin eğitim verilerinde bulunan önyargıları çoğaltarak adil olmayan veya ayrımcı sonuçlara yol açma potansiyelidir.

İlgili bir tartışma, ‘halüsinasyon’ problemindedir, burada dil modelleri inandırıcı ancak gerçeklerle uyuşmayan veya mantıksız yanıtlar üretebilirler. Meta, daha yeni modellerinin bu tür yanıtların azaldığını iddia etmiş olsa da, bu sorun, konuşma tabanlı AI sistemlerinin doğruluğu ve güvenilirliği için önemli bir engel olmaya devam etmektedir.

Avantajlar ve Dezavantajlar

Meta’nın yaklaşımının avantajları şunları içerir:
– Modelleri açık kaynak yaparak yaygın benimseme ve geliştirmelerin teşvik edilmesi.
– AI geliştiricilerin öğrenebileceği ve sistemlerini geliştirebileceği daha geniş bir bilgi tabanına katkıda bulunmak.
– Kullanıcılarına kolaylık ve gelişmiş kullanıcı deneyimi sunan yaygın kullanılan sosyal platformlarda entegrasyon potansiyeli.

Ancak dikkate alınması gereken dezavantajlar da bulunmaktadır:
– Yaklaşım, kalite ve etik standartları farklı olan türev modellerin çoğalmasına yol açabilir.
– Açık kaynak modeller kötü niyetli kullanılabilir, örneğin ikna edici dolandırıcı botları oluşturmak amacıyla.
– Bu kadar büyük modelleri eğitmek için gereken kaynak ihtiyaçları, veri merkezlerinin enerji tüketimi nedeniyle çevresel endişelere katkıda bulunabilir.

İlgili Bağlantılar
Daha fazla bilgi için aşağıdakilere başvurabilirsiniz:
Meta
OpenAI
Google

Her bir bağlantı sizi bu şirketlerin ana alanına götürecektir, burada AI girişimleri ve diğer ilgili bilgiler hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.

The source of the article is from the blog krama.net

Privacy policy
Contact