Teknoloji Devleri Demokratik Seçimleri Yapay Zeka Yanıltıcılığından Korumak İçin Bir Araya Geliyor

Büyük teknoloji şirketleri, demokratik seçimler sırasında yapay zeka tarafından üretilen yanıltıcı bilginin yayılmasına karşı mücadele etmek amacıyla önlem almaya gönüllü olarak taahhütte bulunmuşlardır. Pakt, Adobe, Amazon, Google, IBM, Meta, Microsoft, OpenAI ve TikTok gibi şirketlerin yöneticilerinin, seçmenleri aldatmayı amaçlayan yapay zeka tarafından üretilen derin sahtekarlıklarla başa çıkmak için yeni bir çerçeve sunmak üzere bir araya geldikleri Münih Güvenlik Konferansı’nda duyurulmuştur. Ayrıca, Elon Musk’ın X şirketi de dahil olmak üzere diğer on iki şirket de desteklerini taahhüt etmişlerdir.

Anlaşma çoğunlukla sembolik olsa da, giderek daha gerçekçi hale gelen yapay zeka tarafından üretilen görüntüler, sesler ve videolarla mücadeleye odaklanır. Bu materyaller siyasi adayların ve seçim yetkililerinin görünümünü, sesini veya eylemlerini manipüle etmeyi amaçlamaktadır. Katılan şirketler, deepfake’leri yasaklamak veya kaldırmak yerine, platformlarında aldatıcı yapay zeka içeriğini tespit etme ve etiketleme yöntemleri uygulamayı taahhüt ederler. Birbirleriyle en iyi uygulamaları paylaşıp, böyle bir içerik yayılmaya başladığında hızlı ve orantılı bir şekilde yanıt vereceklerdir.

Bu teknoloji devlerinin taahhüdü, seçimler sırasında yapay zeka teknolojisinin potansiyel kötüye kullanımına karşı işbirlikçi hareketin gerekliliğini kabul eder. Meta global işler başkanı Nick Clegg, bunun tüm şirketlere tek tip bir politika dayatma girişimi olmadığını vurgulayarak, her birinin kendi içerik politikalarına sahip olduğunu belirtmiştir. Ancak, pro-demokrasi aktivistleri ve gözlemciler, taahhütlerin belirsizliği ve bağlayıcı gerekliliklerin eksikliği konusunda endişelerini dile getirmişlerdir.

Anlaşma, 2024 yılında ulusal seçimler düzenleyecek olan 50’den fazla ülke için kritik bir yıla denk gelmektedir. ABD Başkanı Joe Biden’ın sesini taklit eden yapay zeka robokol çağrıları ve adayları taklit eden yapay zeka tarafından üretilen ses kayıtları gibi önceki yapay zeka tarafından üretilen seçim müdahale örnekleri zaten ortaya çıkmıştır. Politikacılar ve seçim komiteleri ayrıca yapay zeka teknolojileriyle deney yapmışlar, bu da proaktif önlemlerin gerekliliğini ortaya koymuştur.

Şeffaflık ve eğitim, sözleşmenin önemli unsurlarını oluşturur. Platformlar, aldatıcı yapay zeka seçim içeriği politikaları konusunda şeffaf olmayı hedeflerken, aynı zamanda halkı yapay zeka tarafından üretilen sahtekarlara karşı nasıl tanıyıp bunlara kanmamaları konusunda eğitmeye çalışacaklardır. Bazı sosyal medya şirketlerinin zaten generatif yapay zeka araçlarında güvenlik önlemleri uyguladığı ve yapay zeka tarafından üretilen içerikleri tespit etme ve etiketleme konusunda çalıştığı göz önüne alındığında, düzenleyicilerden daha büyük bir eylem talebi artmaktadır.

Yapay zeka tarafından üretilen yanıltıcı bilginin yayılmasıyla başa çıkmak önemlidir, ancak uzmanlar daha ucuz ve basit yanlış bilgi türlerinin de oluşturduğu sürekli tehdidi vurgularlar. Bu gönüllü anlaşma olumlu bir adımı temsil etse de, ABD’de siyasette yapay zekayı düzenleyen federal yasama eksikliği, yapay zeka şirketlerine kendi kendini denetleme konusunda ek sorumluluk yüklemektedir. Teknolojinin gelişmeye devam etmesiyle, büyük teknoloji şirketlerinin işbirliği ve taahhüdü, dünya çapındaki demokratik seçimlerin bütünlüğünü korumada önemli bir rol oynayacaktır.

The source of the article is from the blog papodemusica.com

Privacy policy
Contact