Kadim Roma Edebiyatının Yeniden Keşfi: Herculaneum Kitaplarının Açılması

1752 yılında Napoli, İtalya yakınlarında, köylüler Resina kasabasının altında gizli bir hazinenin üstüne tesadüfen rastladılar. Vezüv Yanardağı’nın çevresinde kuyular kazarken, antik Roma dönemine ait geniş bir yapıyı, bugün Villa dei Papiri olarak bilineni kazarak ortaya çıkardılar.

Başlangıçta anlamsız karbon yığınları olarak görülen bu gizemli bulguların içinde bir sır saklıydı. Daha yakından incelendiğinde, karbonlaşmış yığınların aslında zengin Roma yazılarını içeren papirüs ruloları olduğu ortaya çıktı. Bu rulolar uzun zamandır kayıp olduğu düşünülen büyük bir kütüphanenin parçasıydı, bu bulgunun tarihsel önemini artırdı.

M.S. 79’da Vezüv Yanardağı patladığında, yakındaki Pompeii’yi gömen Villa dei Papiri’deki papirüs ruloları külleşmeyip karbonlaştı. Bu benzersiz koruma yöntemi ruloları birleştirerek, kilitli yazılarına erişimi zorlaştırdı. Yüzyıllardır ruloları açma girişimleri genellikle hasarla sonuçlansa da, tam metinleri okuma konusunda çok şeyin arzusunu bıraktı.

Ancak, teknoloji ve yapay zeka alanındaki son ilerlemeler yeni olasılıklar açmıştır. Dijital tarama, 3D haritalama ve yapay zeka algoritmaları sayesinde araştırmacılar şimdi bu antik papirüsleri sanal olarak açabilir, mektupları tespit edebilir ve okuyabilirler. Bu gelişme, daha önce bilinmeyen çalışmaları gün yüzüne çıkardı, örneğin epiküreci filozof ve şair Philodemus’un, duyuları ve zevki ele aldığı bir felsefi inceleme gibi.

Rulo açma sürecinin zengin bir geçmişi vardır ve İtalyan bilgin Antonio Piaggio’nun 18. yüzyılın ortalarında ruloları nazikçe açmak için bir makine icat etmesiyle başlamıştır. Bu yöntem birçok işlem için başarılı olsa da, bazı rulolar çözüm beklerken kapalı kalmıştır. Modern mühendisliğin yaratıcılığı sayesinde, yeni bir araştırma çağı başlamıştır.

Herculaneum kütüphanesi genellikle M.Ö. 307 civarında Epicurus tarafından kurulan epikürcü felsefenin eserlerinden oluşmaktadır. Koleksiyon, Platon Akademisi üzerine metinler sunan Philodemus gibi dikkate değer figürlerin yazılarını içerir. Kütüphanenin sahibi olan L. Calpurnius Piso Caesoninus, muhtemelen Jül Sezar’ın kayınpederi Philodemus ile bir kişisel bağa sahipti, bu da kütüphanenin önemini artırmıştır.

Araştırmacılar keşiflerine devam ettikçe, antik Yunan edebiyatından kayıp eserlerin günışığına çıkma umudu sürmektedir. Herculaneum kütüphanesinde henüz böyle keşifler yapılmamış olmasına rağmen, olasılık hala sürmektedir, bunun hem bilim adamlarını hem de edebiyat meraklılarını heyecanlandırdığına şahit olmaktayız.

Bu karbonlaşmış ruloların açılması sadece bir bilimsel çaba değil, geçmişin sırlarına ve bilgeliğine dalmak için bir fırsattır. Titizlikle açılan her bir rulo ile yeni bir geçmiş bölümü ortaya çıkar, taze bir bakış açısı sunar ve insanlık tarihine dair zengin bir dokuyu yeniden görme şansı verir.

The source of the article is from the blog oinegro.com.br

Privacy policy
Contact