Jeopolitik Gerilimler ABD-Çin Teknoloji Savaşında Yarıiletkenler Ana Hedef Haline Geliyor

ABD ve Çin arasında giderek yoğunlaşan teknoloji savaşı sırasında yarıiletken sektörü kritik bir savaş alanı olarak ortaya çıkmıştır. Akıllı telefonlardan savaş uçaklarına kadar geniş bir teknoloji yelpazesini güçlendiren yarıiletkenler, 2020’lerin sonuna kadar 1 trilyon doları aşacağı öngörülen küresel bir endüstrinin temelini oluşturuyor. Şu anda, ABD yarıiletken pazarını domine ediyor ve Amerika’da yapılan yarıiletkenlerin Çin’in askeri operasyonlarında kullanılmasını engellemek için, gelişmiş çiplerin ve çip üretim ekipmanlarının Çin’e satışına sıkı kısıtlamalar getiriyor.

Biden yönetimi tarafından uygulanan ihracat kontrolleri, başlıca olarak Pekin’in önemli teknolojilere erişimini sınırlama ve ABD’nin teknolojik üstünlüğünü sürdürme niyetiyle yapılmaktadır. Bununla birlikte, Çin, Amerika Birleşik Devletleri’nin bu önlemleri kendi teknolojik ilerlemesini engellemek için kullandığını iddia etmektedir. ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo ise yakın tarihli bir röportajında, Amerikan yüksek teknoloji yarıiletkenlerinin Çin’in askeri altyapısına entegre olmasını engellemenin gerekliliğine vurgu yapmıştır.

Bu artan çatışma, yarıiletken sektörünün küresel güç dinamiklerinde oynadığı önemli rolü vurgulamaktadır. ABD’nin aldığı önlemler, ulusal güvenlikle ilgili daha geniş endişeleri ve Çin’in teknolojik gelişmelerinin potansiyel ekonomik yansımalarını yansıtmaktadır. Bu teknoloji savaşının uzun vadeli etkileri belirsiz olsa da, mevcut durum küresel süper güçler arasındaki uluslararası ilişkiler ve ekonomik rekabet arasında yarıiletken sektörünün stratejik önemini vurgulamaktadır.

Bu jeopolitik fırtınanın merkezinde bulunan ülkelerden biri Tayvan’dır, gelişmiş mantık yarıiletkenlerinin büyük bir üreticisi. ABD ve Çin arasında Tayvan üzerinde olası bir çatışma, Bloomberg Economics’e göre küresel GSYİH’nın yaklaşık% 10’una karşılık gelen 10 trilyon dolarlık ekonomik kayıplara yol açabilir. Tayvan’ın yakın seçimlerinin ve artan Çin baskısıyla gelişen Çin Boğazı ilişkilerinin sonucu, bu potansiyel krize daha da etki edebilir. Tayvan’ın yeni seçilmiş Başkanı Lai Ching-te, yarıiletken endüstrisine kararlı destek sağlama sözü vererek, ülkenin artan gerilimler arasında küresel ekonomideki önemli rolünü sürdürme isteğini göstermektedir.

ABD-Çin teknoloji savaşı devam ederken, yarıiletken sektörü bu savaşın ön saflarında kalmaktadır. Bu çatışmanın sonuçları, stratejik öneminin jeopolitik ve küresel ekonomideki etkileri hakkında iş çıkarımlarından öteye geçmektedir.

The source of the article is from the blog agogs.sk

Privacy policy
Contact