KIHL ile Uyumun Analizinde Yapay Zekanın Kullanımı

Son yıllarda, uluslararası insancıl hukuka (IHL) uyumu teşvik etmek ve savaş suçlularını sorumlu tutmak amacıyla yapay zekanın (AI) gücünden yararlanma çabaları artmaktadır. Askeri operasyonları analiz etmek için AI kullanımı, uluslararası hukuk topluluğunun ve sivil toplumun çalışmalarını tamamlayarak uyumun daha verimli ve objektif bir şekilde değerlendirilmesine olanak sağlar.

AI’nın umut vaat eden bir uygulaması, sosyal medya gönderileri gibi kaynaklardan dijital kanıtların toplanması ve analizidir. Swansea Üniversitesi araştırmacıları ve insan hakları grupları, savaş suçlarına ilişkin potansiyel kanıtları toplamakta ve videoları ve fotoğrafları diğer bilgilerle birleştirerek bireylerin böyle suçlar işleyip işlemediklerini belirlemektedir. AI hızla geniş kayıtların taranmasını sağlayarak, insan araştırmacıların gözünden kaçabilecek kanıtların tespit edilmesine imkan tanır.

Özellikle, bir askeri operasyonun “makul” bir komutanın planladığından ne kadar sapmış olabileceğini değerlendirmede AI yardımcı olabilir. Rusya Federasyonu’nun Kiev gibi Ukrayna şehirlerine yönelik gerçekleştirdiği son hava saldırıları, bu analiz için bir vakıa çalışması niteliği taşır. Uydu görüntüsü ve savaş fotoğrafları gibi farklı veri biçimlerini AI sistemlerine girdi olarak kullanarak, askeri hareketlerin arkasındaki niyeti tespit etmek ve değerlendirmek mümkün olur. Bu, bir operasyonun temel amacının sivil nüfus arasında korku yayar nitelikte olup olmadığını belirlemede yardımcı olabilir; bu da Cenevre Sözleşmelerine Ek Protokolün 51(2) maddesinin ihlali anlamına gelir.

Ayrıca, AI gerçek zamanlı izleme ve sivil koruma yanıtını geliştirmede katkıda bulunabilir. Askeri komutanlar, savaş alanının canlı görüntülerini başlangıç değerlendirmeleriyle karşılaştırarak sivil unsurlara verebileceği zararı değerlendirmek için AI kullanabilirler. AI algoritmaları daha sonra sivillerin hedeflenen alana girmesi durumunda komutanları ve saldırıyı gerçekleştirenleri uyarabilir, dolayısıyla sivil kayıpların riskini azaltır.

AI’nın IHL’ye uyumu artırma konusunda büyük potansiyele sahip olmasına rağmen, geleneksel değerlendirme yaklaşımlarının yerine geçmemelidir. Bunun yerine, AI insan karar verme süreçlerini tamamlayıcı bir değerli araç olarak görülmelidir. AI’nın sağladığı perspektifler, uluslararası hukuk topluluğunu ve sivil toplumu bilgilendirerek IHL’ye uyumu savunmalarına ve devletleri uymaya zorlamalarına olanak tanır.

Sonuç olarak, AI, askeri operasyonlar sırasında IHL ile uyumu analiz etmede yenilikçi bir yaklaşım sunmaktadır. AI’nın gücünden yararlanarak, saldırıların ardındaki niyeti anlama, şiddet desenlerini tespit etme ve nihayetinde sivil nüfus arasında korkunun yayılmasını önlemeye çalışma konusundaki anlayışımızı artırabiliriz.

The source of the article is from the blog smartphonemagazine.nl

Privacy policy
Contact