Askeri operasyonlarda yapay zekanın (YZ) artan entegrasyonu, dünya çapında önemli etik kaygıları gündeme getiriyor. Geçtiğimiz yıl Hollanda’da düzenlenen açılış zirvesinin ardından, REAIM 2024, YZ’nin savunmadaki rolü hakkında siyasi anlayışı geliştirmeyi ve dünya genelinde silahlı kuvvetler arasında sorumlu kullanımını teşvik etmeyi hedefliyor.
YZ teknolojisi, insan yaşamının çeşitli yönlerini hızla dönüştürüyor ve askeri uygulamaları özellikle yoğun bir meydan okuma sunuyor. Üst düzey yetkililer, YZ’nin askeri verimliliği büyük ölçüde artırma potansiyeline sahip olduğunu vurgularken, yanlış kullanıldığında önemli riskler de oluşturduğunu belirtiyor. Güney Kore Savunma Bakanı, savunma ortamlarında YZ’nin sorumlu uygulanmasını yönetmek için uluslararası hukuki çerçevelerin önemini tekrar vurguladı.
Gelecek zirvede tartışmaların, uluslararası hukuka uyumu sağlama ve insan denetimi olmadan kritik kararlar alabilen otonom silah sistemlerine karşı koruma önlemleri oluşturma üzerine yoğunlaşması muhtemel. REAIM 2024’ün amacı, askeri bağlamlarda YZ’nin etik kullanımı için temel engelleri ve ilkeleri belirten tutarlı bir eylem planı oluşturmaktır.
Katılım güçlü, yaklaşık 2,000 kayıtlı katılımcı ile çeşitli sektörlerden temsilciler mevcut, ancak kaç ülkenin askeri YZ uygulamaları üzerindeki önerilen protokolleri destekleyeceği belirsizliğini koruyor. Paralel olarak, BM üye devletleri, mevcut insani yasalar altında belirli otomatik silahların sınırlanması konusunda 1983’ten beri müzakerelerde bulunuyor. Diyalog devam ederken, YZ’nin devrim niteliğindeki potansiyelinin sorumlu bir şekilde küresel güvenliği ve istikrarı artırmak için kullanılabileceği umuluyor.
2024 yılında YZ’nin askeri kullanımı ile ilgili küresel zirvenin, yapay zeka ve savunma operasyonları arasındaki etkileşimle ilgili en acil meselelerden bazılarını ele alması bekleniyor. New York’ta gerçekleşmesi planlanan zirve, askeri liderler, politika yapıcılar, teknoloji uzmanları ve etikçilerden oluşan bir grubu bir araya getirerek savaşta YZ’nin derin etkileri üzerine tartışmalar yapacak.
Zirveye hazırlanan paydaşlar arasında önemli sorular ortaya çıkıyor:
1. Askeri bağlamlarda YZ’nin uygulanması için etik kurallar nelerdir?
– Cevap: Kapsamlı etik kuralların oluşturulması son derece önemlidir. Uzmanlar, otonom sistemlerin yaşam ve ölüm kararları vermesini önlemek için YZ operasyonlarında hesap verebilirlik, şeffaflık ve insan denetimi sağlamak için çerçeveler öneriyor.
2. Askeri YZ’nin düzenlenmesinde uluslararası iş birliği nasıl teşvik edilebilir?
– Cevap: Ülkeler, silah kontrolü konusundaki mevcut anlaşmalara benzer işbirlikçi diyaloglar içinde olmalıdır. Çok uluslu bir anlaşma kurulması, bilgi paylaşımını kolaylaştırabilir ve çatışma senaryolarında YZ’nin kullanımı için normlar oluşturabilir.
3. YZ silahlanma yarışını önlemek için hangi önlemler uygulanabilir?
– Cevap: Hukuki çerçevelerin dışında, askeri YZ uygulamaları hakkında şeffaflığın teşvik edilmesi, ülkelerin birbirlerinin niyetlerine ve yeteneklerine güven duymasını sağlayarak silahlanma yarışını azaltabilir.
Bütün bu arka planda, birkaç zorluk ve tartışma gündeme geliyor:
– Otonom Silah Sistemleri (OSS): Otonom sistemlerin insan denetimi olmadan çalışabilme potansiyeli, savaşta hesap verebilirlik ve etik sonuçları hakkında endişelere yol açıyor. Eleştirmenler, bu tür teknolojilerin beklenmeyen sonuçlara yol açabileceğini ve sivil kayıpları artırabileceğini savunuyor.
– Veri Gizliliği ve Güvenlik Kaygıları: Askeri uygulamalarda YZ entegrasyonu büyük miktarda veriyi gerektiriyor ve bu durum veri koruma ve siber savaş potansiyeli konularında endişeler doğuruyor. YZ sistemlerinin güvenliği de tartışmalı, zira düşmanlar zayıf noktaları istismar edebilir.
Bütün bu zorluklara rağmen, savunmada YZ kullanımının önemli avantajları bulunmaktadır:
– Artan Verimlilik: YZ, operasyonları düzenleme, karar verme süreçlerini iyileştirme ve istihbarat analizini geliştirme kapasitesine sahiptir; bu da daha etkili askeri stratejilerle sonuçlanabilir.
– Personele Düşük Risk: Riskli durumlarda YZ destekli sistemler kullanarak, ordular insan askerlerin riskini azaltabilir ve cephe hattındaki kayıpları en aza indirebilir.
Öte yandan, askeri bağlamlarda YZ kullanımının dezavantajları da göz ardı edilemez:
– Etik İkilemler: Makinelerin yaşam ve ölüm kararları verme potansiyeli, toplumun henüz tatmin edici bir şekilde ele almadığı derin etik soruları gündeme getiriyor.
– Teknoloji Bağımlılığı: YZ’ye artan bağımlılık, özellikle düşmanlar karşı-yetenekler geliştirdiğinde, stratejik zayıflıklara yol açabilir.
Zirve yaklaşırken, küresel topluluk, REAIM 2024’ün bu çok yönlü zorlukları ele almak için uygulanabilir çerçeveler oluşturup oluşturamayacağını dikkatle izliyor. Bu tartışmalarda alınacak kararların, askeri angajmanın ve uluslararası güvenliğin geleceği üzerinde büyük etkisi olabileceği için riskler yüksek.
Askeri YZ uygulamaları hakkında daha fazla bilgi için NATO ve BM‘yi ziyaret edin.