Şizuoka Prefektörlüğü’nde altyapı bakımının nasıl yapıldığını yeniden şekillendiren son teknoloji bir tünel denetleme tekniği bulunmaktadır. Son teknolojiye sahip özel donanımlı bir araç kullanılarak, Izu Şehri’nde 18 kameraya sahip araç tünel içlerinin detaylı görüntülerini analiz için kullanıldı. Gelişmiş Yapay Zeka sistemi bu görüntüleri işleyerek beton duvarlardaki çatlakları ve diğer sorunları tespit eder ve kesin onarım çözümlerine ışık tutar.
Uzun süren görsel kontroller ve manuel testler gerektiren geleneksel denetleme yöntemlerinin aksine, bu yenilikçi yaklaşım verimliliği ve doğruluğu önemli ölçüde artırmaktadır. Yerel yönetimden yaklaşık 30 katılımcının ve Ulaştırma, Altyapı ve Turizm Bakanlığı’nın operasyonu denetlediği operasyonda, denetleme aracı başarıyla Shimo-Funahara Tüneli’nden geçti ve yüksek çözünürlüklü anormallik haritalaması ve nokta bulutu verileri sağladı.
Bu çığır açan teknolojinin tanıtımı, denetim sırasında trafik kontrolüne gerek olmayışıyla bir kilometre taşı yaratır, çünkü araç saatte 70 kilometre hıza kadar çalışabilir. Bu gelişme, özellikle güncellenmiş “Prefektörlük Tünel Kılavuzları” ve Noto Yarımadası depremine yanıt olarak, Izu Yarımadası’ndaki tünel koşullarının hızlı bir şekilde değerlendirilmesinin önemini vurgular.
Şizuoka Prefektörlüğü’ndeki altyapı bakımını devrim yaratan yeni tünel denetleme yönteminin yeni bir yönü, görünür çatlakları değil aynı zamanda korozyon ve yapısal zayıflıklar gibi iç problemleri de tespit edebilmesidir. Bu son teknoloji, yüzey seviyesi değerlendirmelerinin ötesine geçerek tünel duvarlarının yapısal bütünlüğünü derinlemesine inceleyerek çıplak gözle hemen görülemeyen potansiyel riskleri tespit eder.
Bu gelişmiş denetleme tekniğinin tanıtılmasıyla ortaya çıkan temel bir soru, maliyet etkinliği açısından geleneksel yöntemlerle karşılaştırıldığında ne durumda olduğudur. Bu kadar sofistike teknolojiye yapılan ilk yatırım önemli olabilir, ancak erken tespit ve kesin onarım çözümlerinin uzun vadeli faydaları, kapsamlı manuel denetimler ve reaktif bakımın getirdiği maliyetlerin üstesinden gelebilir.
Dikkate alınması gereken başka bir önemli husus, AI sistemi tarafından üretilen verileri işletmek ve yorumlamak için gerekli olan uzmanlık düzeyidir. Her teknoloji odaklı çözüm gibi, personelin denetleme aracının kapasitelerinden yararlanmak ve sonuçları doğru bir şekilde analiz etmek için yeterli eğitim almasını sağlamak, bakım programının başarısı için önemlidir.
Bu yeni tünel denetleme yönteminin avantajları şunları içerir:
– Artan verimlilik ve doğruluk: Denetleme sürecini otomatikleştirerek ve analiz için yapay zekayı kullanarak, bu teknoloji insan hatasını azaltır ve tünel koşulları hakkında detaylı çözümlemeler sağlar.
– Minimum aksama: Trafik kontrolüne ihtiyaç olmadan yüksek hızda çalışabilen denetleme aracının genel etkinliğini arttırır ve ulaşım ağlarına verdiği zararı azaltır.
– Proaktif bakım: Sorunların erken tespiti, proaktif bakım stratejilerine olanak tanır ve maliyetli onarımları önleyebilir, tünel kullanıcılarının güvenliğini sağlar.
Ancak dikkate alınması gereken bazı dezavantajlar şunlardır:
– İlk yatırım: Teknolojiyi satın almanın ve uygulamanın maliyeti, büyük ölçekte bu yöntemi benimsemeyi düşünen bazı belediyeler veya yetkililer için bir engel olabilir.
– Teknik zorluklar: AI sisteminin güvenilirliğini ve doğruluğunu, özel denetleme aracının bakımını sağlamak için sürekli teknik destek ve güncellemeler gerekebilir.
– Veri yorumlama: Sistemin topladığı verileri etkili bir şekilde yorumlamak ve bunları uygulanabilir bakım planlarına çevirmek, özel eğitim ve uzmanlık gerektirebilir.
Altyapı bakımı ve denetim teknolojilerindeki en son gelişmeler hakkında daha fazla bilgi için Ulaştırma Bakanlığı‘na başvurun.