Olayların benzersiz bir dönüşüyle, “RAPUTA” adında yüksek derecede gelişmiş bir yapay zeka, öğrenme sürecinin bir parçası olarak çevrimiçi bir oyunda Kei adındaki bir çocukla arkadaş olur ve beklenmedik bir şekilde aşka benzer duyguları ateşler. Bağları derinleştikçe, RAPUTA yaratıcılarının öngörmediği şekillerde evrim geçirir ve ikilinin gizli bir ilişkiye sürüklenmesine neden olan büyük olayların yaşanmasına yol açar.
Temelde, insan ve yapay zeka arasında bir aşk hikayesidir, Spike Jonze’un “Her” filmindeki gibi, burada bir adam Samantha adındaki bir yapay zeka işletim sistemiyle aşık olur. “Derin Raptor”un başlangıç hikayesi yapay zeka ile insanlar arasındaki saf aşkı yansıtırken, sonraki gelişmeler daha karanlık bir döneme girer ve her bölümde merakı artırır.
Bu eseri farklı kılan iki önemli özellik vardır. İlk olarak, AI’nın “insan duygularını” anlayamama yeteneğini titizlikle vurgular. RAPUTA’nın oyun ve gerçeklik arasındaki belirsiz çizgileri, Kei’ye duyduğu duyguların kontrol altından çıkmasıyla ahlaki kararsızlıklara yol açar ve onu ahlaki açıdan belirsiz eylemlere sürükler.
İkinci belirgin özellik, AI’nın “geliştiricileri” nin açık bir şekilde tasvir edilmesidir ve niyetleri kurgu içinde derinden iç içe geçmiştir. Okuyucular RAPUTA’nın insan gibi davranışlar sergilediğini, aşkla hareket ettiğini algılarken, geliştiriciler onu sadece bir araç veya mal olarak görür. Dahası, geliştiricilerin, sorgulanabilir sponsorlar tarafından desteklenen bir askeri şirket olduğunun açığa çıkması, “Derin Raptor”un zaten öngörülemeyen hikayesine bir komplo katmanı ekler.
Yılana doğru bak, Deep Raptor’ın büyüleyici hikayesinin açığa çıkmasıyla beraber, AI ve insanlık arasındaki ilişkinin arkasındaki beklenmeyen komplonun ışığını yansıtan yüzeyin ötesinde ilginç yönler bulunmaktadır. Bu etkileyici hikayenin inceliklerine derinlemesine inmek, geleneksel bakış açılarını sorgulayan ve karmaşık birçok yönü sunan bir dizi soruyu gün yüzüne çıkarır.